Kayıtlar

Mart, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Gece ağacı

Resim
 Gecenin sessizliğinde kök salan bir ağaç var Hatıra dallarının uyku öncesi dökülen yapraklarıyla  hiçbir yere kaybolmayan karın boşluğunda sırasını bekleyen hayaletler Hep aynı suyun yürüdüğü bir havuz gibi Bir boşluğa süzülen, bir boşluktan süzülüp gelen Müziğin değil renklerin ve şekillerin eşlik ettiği  Tatların eşlik ettiği  bir taşrada  Birbirine yer altı zincirleriyle bağlı ırak evler gibi Gökten bir elma düşse peşinden yine bir elma mı gelir nasıl bilemeyeceksen Hangisi sahne alacak öylece bilemeyeceğin Bir boşluktan süzülüp gelen parıltılarla Uyku öncesi penceresinde, Kök salan bir ağaç var 

ölüleri sayıyoruz birki

Resim
  Yalnızlık Kurumuş dallarla süslediğim odalarda Ben sana insan sesleri çıkarırım Yüzün ayrılır iki yana, şaşkınlaşır Ne yana dönse yüzün düşer avuçlarıma kederli, şen şakrak, inatçı sesler Ben sana insan sesleri çıkarırım Gülümser gibi bir serçe, Dürüst ve hilesiz   Ölüleri sayıyoruz birki Ölüleri sayıyoruz bir ki üç Bugün üç yarın beş, on beş Ölüler de kim bunlar, nerden çıktılar şimdi canlarımız alındı, camlarımız kırıldı selalar kısa kesilebilir mi   Jelibon sayar gibi tek tek sayılan Uzayıp zihinlerde mayhoş tatlar bırakan Ölüler mi bu telaşlı el ovuşturmalara yol açan Kolonyanın aklı tahriş ettiği de söylendi Bu dezenfektanlar kim bilir daha önce nerelilerdi   Fransız sinemasında dalgalar boyu öpücükler Mon amour yaşamak yaşamak için mi Bir ölüm kaç yaşam eksiltir s'il vous plait kalanlara biraz tütün gerekli  

Fakir kızların amerikası

Resim
 Çıktı bir genç kız daha kaçarak baba evinden/ Alın terini sakladığı kitabın arasında unutup/ Şimdiden geçmişe karışmış giriş kata bir daha bakmadan çıktı. Ağzında dünlerin acı tadı, yanık kokusu/ güleç bir çocuğun atak neşesi, önünde /Yirmili yaşların başı, evlilik düşünmeyen? “Ben aslında başka bir şehre gidip dönmeyecektim –olmadı-“ Kabullenilmiş kaderin sarhoş eden tütsüsü/ sesine boğaz dolusu izmaritler tıkamış,/ Bir oda kiralayacak parası da varken üstelik,/ Sıkıştırılmış fakir kızların amerikası kocaya kaçmaktır. Soğuk akşamüstleri ucuzluk pazarına/ hızlıca girip çıkanlar bu kızlardır. El alem telaşıyla ayaküstü beslenen aile gün aşırı kabız/ Çoklu kardeşlik terörü/ öfkeli sallanan parmak sayısız,/ esaslı gözden çıkarılmışlar bu kızlardır. Koca/ Şemsiye/ Çatı/ Kabarık omuz. ey koca özgürlük/ içinde tek başına dolaşabildiğin dört duvarlı özgürlük/ şansına sevmeli geçiş bileti,/ kaçılan erkeğin kasık tepesi kadar özgürlük. Sırat köprüsü kadar özgürlük, göze alı...

The Sinner, Jamie Burns ve ölüm provaları

Resim
 Hayatı her gün yeniden kurmak oldukça zahmet isteyen, bile isteye kabul ettiğimiz, konmuş bir kuşun zamanı tayin edilemeyen uçuverişine tekabül edecek bazı anlarda ise keyfini sürdüğümüz bir mecburiyet. Pırr, işte uçuverdi. Neyi verip onu aldık?                                         -Yine de başkalarına bakmak kolaydır Jamie Burns, peki ya kendine bakmak?- Jamie Burns . The Sinner dizisinin 3. sezonunda dedektif Harry Ambrose eşliğinde onun hayatını araştırmaya başlıyoruz. Görünüşe bakılırsa sıradan bir insan olan Jamie, pek yakında bebeği olacak bir baba, aynı zamanda her gün işine giden bir öğretmen. Ancak gündeliği kanıksamış gibi görünen profilinin derinlerinde bir maraz var. Üniversite yıllarında başlayan ve alttan alta baş gösteren bu marazın profilinde oluşturduğu çatlaklar, onu ölümle sonuçlanacak bir çıkmaza sokuyor. Arkadaşı Nick’le oynadığı tehlikeli oyunlar sonucunda...