Başkasının Ölümü
![Resim](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiU0wGyPrSyoaTzdVhn9dP8efxq_z_9ZWnqmtzXvq3NRBFYQlabUijZVzWEdN47cpJ0Se2mtiYoM4lEdiL2n2WoHgl2SRWZyfLhxg5Sj5xNePoaRKVyho45ygfCgf-yOcfB98C1qjHfMCzPxTFYSO8bFZFFtjFGSTK646wB4nZI5O-s64ohvLTONkZQpfUL/s320/free-photo-of-pasli-sandalye-ve-yansitici-duvarlarla-mezarlik-gecidi.jpeg)
Fotopraf: Franco Garcia Çocukluğumdan beri tanıdığım bir yakınımın (uzaktan tanısam da çocukluğumdan beri tanıyor olduğum için yakınım demeliyim) ölüm haberini aldım. Onun hakkında biraz bir şeyler biliyordum. Evet yakınımdı. Büyükannem ağlıyordu. Sosyal medyada gördüğü fotoğrafını telefonuna kaydetmemi istedi. Fotoğrafa baktım. Güzel yürekli bir adamın acı dolu çehresini gördüm. Kimsenin inkar edemeyeceği bir netlikte, başkalarının istekleri ve zorbalıklarıyla yaşanmış, sonuna gelindiği farkedilen koca bir hayatın acısıydı bu; yüzünün her çizgisinde, gözlerinde bağıran. Çok üzüldüm. Ölmesine değil galiba, bu kadar ahın toplamıyla, o ağır hüzünlü gözleri taşıyan, lime lime yere eğilmiş göz kapaklarıyla gitmesine; bir tebessümün dahi göğe doğru kıvrım vermeye muktedir olamadığı keder çizgileriyle gitmek zorunda kalmasına üzüldüm. Sonra kapıyı kapatıp çıkmam gerekti. Sokağa çıktığımda koşarak, anlamsız bir neşeyle seke seke yokuşu iniyorken düşünmeden edemedim. Neydi bu şimdi? Bu s...