Kayıtlar

Nisan, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Eyyüb'ün seher görgüsü veya Yakarış

Resim
(viladimir romanov-calvary)  Karnımda güzel bir boşluk ve hoşluk leylet'ül kadri- leylet'ül kadri - ışık çıkışta- camekanlara düş görmeleri söylenmiş görmüş onlar da. sepetle sarkan ekmek damlaları, buhar güvercinlerin azığı seherin kucağında Şıkır şıkır tespih taneleri  ekberler ile etli yumuşak parmaklar arasından dünyaya saçılıyor bu bir bubi tuzağı, bu bir bubi tuzağı dikkat edin çocuk başlı antiloplar Zülcelal-i ve'l ikram konfeti savuruyor gençliğinden Fısıltı, mutlu bir ninni şeklidir havada sinek uyutur, çayırlara şeker dağıtır bulutlara bal yalatır, fısıltı bir nefes üfler uçan balon yükselir. Zülcelali vel ikram şaşırtır, şaşırmayınız. bu bir bubi tuzağı ve innel insane le fi husr yatağıma koy beni çehrem, kulağına serçe sesleri dolan kızgın ve yenik bir çehredir şimdi amin kalan günlerinize, amin kalan günlerine onların. fısılda ve kapat gözlerimi, beni fısıltıyla yargıla.

Kesikçayır'da Solgun Bir Semah

Resim
Sokağa çıkma yasağının ilk sabahı. Bu durgun, hafif ve yalancı güne Neşet Ertaş'ın "Kesikçayır" türküsüyle başladım. Bugün bana yalan söylüyor. Dışarısı göründüğü kadar cazip değil. Esasen ortalıkta can alıcı bir hayalet dolaştığı söyleniyor. Bugün işte bu yüzden yalancı sarı çiçeklere, güneşe ve yalancı bir sakinliğe sahip. Rüzgar bile perdeden bir çırpıda ayrıldı; akşamdan sabaha... Ya yanılıyorsam? Yanılmayı severim. Yaradan'ın eğlencesiz ve coşkun bir ritimle ruhları hizaya sokmaya gayret ettiği bir dans pistidir belki de; bu güneşli ve yeşil çayırlı, dingin manzara... Neşet babanın türküsü de böyle. Öyleyse yalancı bir gün diyemem. Sevinirim. Yanılmış olmayı yeğlerim. Sağlam bir kurgu.      - aman desinler desinler şeker yesinler               şu kız şu oğlana yanmış desinler-   ne derlerse desinler, ne diyeceklerse, hepsini, desinler.             Sazın sefih bir eğlenceye hiç geçit ver...

Bir Bit Hikayesi

Resim
Tarih 1955  7 Nisan, günlerden Salı. Mort ailesinin (soyadları bu şekilde olduğu için ailenin külliyen tek soyadıyla anıldığını bilirsiniz) koskoca bir günü çocuklarının başında aniden farkettikleri bit yumurtalarını ayıklamakla geçti. Saç tellerine sımsıkı yapışmış, doğacakları ve kemirecekleri günü bekleyen çirkin asalaklar. Aman tanrım, bu çoçuk bunlarla ne zamandır yaşamak zorunda kalıyor? Aman tanrım bu zamana kadar neredeydim! Şaşılacak şey, derin bir üzüntü duyan anne Mort, bit yumurtalarını parmaklarının arasında sıkıştırdığında yalnızca kendisinin duyduğu çıt sesini işitmekten de keyif alıyor gibiydi. Uyanık çocuk Mort, hiç olmadığı kadar usluca annesinin dizinde yatıp, yumurtaların imha edilişini kendi zihninde başka biçimlere sokup çıkartarak oyalanadururken aniden doğruldu ve muzip bir şekilde sence de keyifli değil mi saç ayıklamak ha anne, dedi. Annesi için pek keyifli olduğu aşikardı ancak; uslu durması ve kımıldayıp kaçmaması için, arada çocuğun kafasında minik so...