Gerard'la kısa bir zaman
![Resim](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh0-IgBbzNeb1E3nrE-3FTEx76pyjcBcsyPR4s5-ITb_VHS46GFdwxyOLuUBRdRjaY6M7c5pbUwWA11L_raXcvDd8jNeYJlA3Bd4Mjeyha2v9o__AgmnlVbc1KXToFpg7ZuXa4PSlRRlXy-/s640/images+%25283%2529.jpeg)
-Milyanlarca benzerim olduğu söyleniyor. Peki bu küçücük dünyada benzerlerim nerede? Beni en çorak toprakların açlıktan büzüşmüş bir solucanı olarak bu yabanıl dikenlerin arasına atıp sonra benzerlerimden mi bahsediyorsun? Böylece, meçhul birine hitap ederek sürdürüyor iç konuşmasını yorgun Gerard. -Kimse parasızlıktan söz etmek istemiyor ancak para, benzerlerini bulman için gerekli bir uçan halıya benziyor. “içine dön, içine dön, içine dön,” ötüp duruyor fikirsiz bir guguk kuşu duvardaki saatte… Bir sonraki saat başı “huzur içinde, huzur içinde, huzur içinde,” Duvarda asılı guguklu saat bile beni sorumlu tutuyor ha! Pes doğrusu. -Bir bahçe var, içinde gezinmek yasak. Ağaçlara dokunmak ve taşların yerini değiştirmek yasak. Bir bostan korkuluğu ya da fasulye çalısı gibi davranacak mısın? İşte o olur. Onu da kim ister? Hele bir solucan için en iyisi gölgeliktir, serinliktir, gizlenecek taş altlarının varlığıdır. Ve birkaç iyi arkadaş. Besin kadar gerekli. - Gerard başa döndü....