Gerard'la kısa bir zaman

 

-Milyanlarca benzerim olduğu söyleniyor. Peki bu küçücük dünyada benzerlerim nerede? Beni en çorak toprakların açlıktan büzüşmüş bir solucanı olarak bu yabanıl dikenlerin arasına atıp sonra benzerlerimden mi bahsediyorsun?


Böylece, meçhul birine hitap ederek sürdürüyor iç konuşmasını yorgun Gerard.

-Kimse parasızlıktan söz etmek istemiyor ancak para, benzerlerini bulman için gerekli bir uçan halıya benziyor. “içine dön, içine dön, içine dön,” ötüp duruyor fikirsiz bir guguk kuşu duvardaki saatte… Bir sonraki saat başı “huzur içinde, huzur içinde, huzur içinde,” Duvarda asılı guguklu saat bile beni sorumlu tutuyor ha! Pes doğrusu.

-Bir bahçe var, içinde gezinmek yasak. Ağaçlara dokunmak ve taşların yerini değiştirmek yasak. Bir bostan korkuluğu ya da fasulye çalısı gibi davranacak mısın? İşte o olur. Onu da kim ister? Hele bir solucan için en iyisi gölgeliktir, serinliktir, gizlenecek taş altlarının varlığıdır. Ve birkaç iyi arkadaş. Besin kadar gerekli. 
-
Gerard başa döndü. Olduğu yerde sayıyor. 34.sokaktan köşeyi dönerken bir evsize rastladığını hatırladı. Çöp kenarına bırakılan büyük mavi torbaların hizasına çömelmiş, şikayet etmeyen bir insan yüzüyle karıştırıyor ve hala işe yarar görünen eşyaları ayırt ediyordu.
 
-yalnız bir adam ve mavi büyük poşetlerden seçilip çıkarılan bir iki eşyası. Uçan halısı veya şevkle göğü kucaklayan kanatları yok ama kalabalık ve can sıkıcı bir çevresi de yok. Tanınmıyor. Borçlu değil. Kimse ona “mutsuz yüzünü sevmiyorum” demiyor, “niye böylesin sen” demiyor. Kimse sorumlu tutup sonra öfkelenmiyor. “Tost makinemin yerini seçme özgürlüğüm dahi yok” diye şikayetlenebileceği bir evden bile azade.
-
Gerard içinden konuşuyor hala. Kimse duymuyor varsayımlarını ancak yine de, rastgele savrulan cümlelerine bir çerçeve belirleme gerekliliğini hissettiren bir uyanıklığa tutuldu. Kendisinde olmayan şeylerin sahibi olarak gördüğü adam, hakkında hiçbir şey bilmediği bir adam aynı zamanda. İç konuşmanın gidişatı için yeterince açık bir ayrıntı. İzlediği bir an üzerinden o yabancı ile ilgili hiçbir şey bilemeyecek.

-O da biraz parası olsun isterdi belki. Çöplerden uzaklaşmak ve benzerlerini bulmak için. Biraz parayı kim istemez?
-
Gerard’ın öfkesi fişi çekilmiş bir vantilatör gibi yavaşlayarak durdu, söndü, kulaklarının arkasına saklandı ve Gerard, onu bulup ateşlemek için bir sebep bulamıyor. Kısa bir süre önce, sıkıştırıldığını hissedince kendisini zehirleyecek bir akrebin ruh halindeyken, herkesi ve her şeyi anladığını zannetmenin gevşek kollarına düştü. Durup devindiği pencere kenarı, çorak arazi, can sıkıcı kalabalık, duvarlar, taşlar ve ağaçlar aynıyken, sokak bir ilüzyon yaratarak her gün yeni bir çehreye bürünüyor. Gerard'ın mahkumiyetine cilve yapan birçok şey çoktan omuzlarına masaj yapmaya başladı bile. Onlara olan mahkumiyeti, zihninde farklı araçların önüne atlayan dokuz canlı bir kedi gibi, tekrar tekrar çarpıldıktan sonra canlanıyor ve yeni bir olanağı dişlerinin arasına kıstırıp getirerek tam Gerard'ın önüne atıveriyor. 

Gerard bir sonraki çarpışmaya kadar toparlanmış görünüyor. Yüzünde peydahlanmış kayıtsızlık ve yarım bir vitrin gülümsemesiyle yabanıl dikenlerin arasına yeniden atlıyor şimdi. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Annemin bacakları

Bu Yaşta Hala Saklanarak Sigara İçiyorum

Köken aile ve başka şeyler (yalnızca iki kişiye)