Yarasanın Bir Anı


Bir akşamdı. Usulca uzanıp birbirimize sarıldığımızda her şeyin tastamam olduğunu kavradığım bir an oldu. Önümde ve arkamda düşündüğüm, aklımı kurcalayan, bakışımı çelen, dikkatimi zapt eden başka hiçbir şey yok. Öyle geliyor ki şimdi ölebiliriz, tam sırası! Yeryüzündeki tüm emellerimize -bu da ne demekse- ulaşmış da artık tam olmuşuz gibi, olmuş ve hazırız gibi; içimizde hiç hasret kalmamış, ukdesiz. Birkaç kişilik düşünmeye geçiş yaptığımın farkındayım fakat böyle bir an kolay elde edilmiyor neden bölüşmeden kendime saklayayım? Diğer zamanların tekil ve sıkkın istilasına bakınca bu bir an fazlasıyla çoğulcu, bölüşülmeyi hak ediyor ve buna mecbur bırakıyor. Tam sırası dedim, hepimiz bir kalemde ölsek, çocuğu da yanımıza alarak. Yüzünün bir tarafını hareketlendirecek yarım bir gülüşle ‘çocuk katili misin sen?’ diyecek oldu. Sonra hızla dedim ki ‘ hayır mesela, sihirli bir değnek üçümüze de aynı anda dokunacak, hepsi bu. İşte bu kadar, yanımsıra değnekten çıkışını hayal ettiği bir ‘puff’ sesi çıkardı o da; bana eşlik etmezse ayıp olacak gibi mi düşündü, kim bilir. Bilemem, böyle bir yakınlıkla yetinebilirim ancak. Doğurmakla o çoktan unutulmuş geri sayım kapısını açmış olsam da çocuğumun katili değilim, yalnızca onu geride bırakamam. Ömrümce belki ilk kez duyumsadığım ’her şey yolunda  ve yerli yerinde’ hissiyle, ufak bir yerinden delinmiş tombul balonlar gibi usulca sakinleşip sönebilirim derken, onu ardımda, hem de burada; biteviye aç bir timsahın dudak ucunda bırakmaya gönlüm razı gelmiyor. Seni bilmem ama ben onunla birlikte ölmeliyim. Bunu kimseye söylemedim, memnun kıpırdaşan kirpiklerimin arasına üfürdüm bir tek. Neme lazım, şimdi tarifsiz bir huzura denk düşse de ölüm mutsuzlukta çağırılır çoğu kez, mutsuz kişilere mahsus kabul edilir hem biraz bencillik taşır kendinle birlikte diğerlerini de öldürmek. Çocuk hiç aklımdan çıkmıyor. Ona ne yaptık, neden burada bilmiyor. Geç kalmasak derdim, çok geç kalmasak, bir değnek çarçabuk yetişemedi. Puff. Bir andı, bitti. Yaşayacağız.

riding with death - jean michel basquiat 1988


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Annemin bacakları

Bu Yaşta Hala Saklanarak Sigara İçiyorum

Köken aile ve başka şeyler (yalnızca iki kişiye)