Kayıtlar

Aralık, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Peruk ve çıplaklık

Resim
Lisedeki edebiyat öğretmenimle yıllar sonra bir şiir atölyesinde karşılaştım. O yıllarda resmi kurumlarda uygulanan kıyafet yasaklarından dolayı normalde başı örtülü olan öğretmenimiz derslere perukla katılır, sanırım bundan sebep öğrencilerden gelebilecek alaycı tavır ve söylemleri bertaraf etmek için fazlasıyla ciddi ve onu bizden ulaşılmaz bir uzaklıkta tutacak tavizsiz bir duruş benimserdi. Hele biri bir şey desin de, o en düzgün Türkçesi ve kurallara uygun telaffuzuyla cevabını veriversin. Kapıda bekleşen öğrencilerden olduğum için biliyorum; ders vakti geldiğinde dimdik ve ulaşılmaz duruşuyla, yanında yakınında dolaşıp kıpırdaşan çok sesli öğrenci topluluğunu hiç görmüyormuşçasına ve muhatap kabul etmeyerek doğruca ders anlatacağı sınıfa girer, bir güzel dersini anlatır, bitiş ziliyle birlikte masadaki kitaplarını kucakladığı gibi iki eliyle göğsüne bastırarak, sanki az önce konuşan, gülen, söz hakkı veren o değilmiş gibi, sert ifadesini takınarak hiç şaşmaz ve hizalı adımlarla ö...

Kara kuru penceresiz odalar

Resim
  Pencereden dışarı baktığımda güvercinin bir anına tanıklık edebiliyorum sadece. Üç beş adım yürüyüşüne, bir bulutun sanki istemsizce ortaya çıkmış izlenimi veren hareketine, yayılan, bozulan, uzayıp giden, kaybolan bütünlüğüne; öbür camdan aniden fırlayıveren izmarite, balkon borusundan akan kirli suya, çöp çıkaran terlikli küçük çocuğun elinde torbasıyla yan yan gidişine… Pencereyi örtüp içeri çekildiğimde film devam ediyor. Bu kıpırtılar, devamlı hareketler, belki nice başka şeye gebe olacak şekilde devam ediyor. Pencereden uzaklaşıp gözlerden ırak köşeme çekildiğimde aynı zamanda göremez oluyorum. Filmin devamını. Filmin devamı da anca bu sokak ve sokağın az ilerisinden ibaret ya neyse. Tanrı öyle mi. Burada ne olduğunu, orada ne olduğunu, beriki böyle hissederken ötekinin ne hissettiğini görüyor, biliyor ama görünmüyor. Bazı sinema filmlerinin seyircisi de bir çeşit tanrı gibi; ancak sınırlı bir zaman diliminde, yanlış anlamalar, suçlamalar, ödenen bedeller ışığında bedel öde...

Sen giderken olanlar 1

Resim
Dileda Girban - Kurtlarla Terapi   Bana o tarafını çok düşünme dediler ama annemin bedenine ne olduğunu düşünüyorum. Düşünme diye ünlenen bu tembih herhangi bir Allahın kulu üzerinde işe yaramış mıdır emin değilim. Serde bir de akıl sağlığı, beden sağlığı baskısı var. Akıl sağlığımızı koruyalım, beden sağlığımızı koruyalım bıdı bıdı. Elini boynuna götürüp damarının atışını duyan her insan, sonunda tıkır tıkır işleyen bu kurulu saatin duracağı bilir ve korkar. Annem de yatağında ölmeden önce, öleceğini hissetmiş miydi? Babam son nefesinden önce bişeyler konuşmaya çalıştığını ama dilinin dönmediğini söylüyor. Onu ölmeden hemen önce dilleri dolaşmış hayal ediyorum. Sonra uykuda gibi ağzı açılmış, yatakta dümdüz tavana doğru bakan yüzünü görüyorum. O arada ne olmuştu? O kısacık anın bir görüntüsü ve tasviri yok. Hayali de olmayacak. Gidişi hep inanılmaz ve göz önüne getirilemez kalacak. Ardında bir süreye mahsus bana kalmış öpülecek  elleri, yaslanılacak gövdesi - sessiz-, okşanac...